T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
KAYSERİ / DEVELİ - Ahmed İslamoğlu Anadolu İmam Hatip Lisesi

OKUL REHBERLİK SERVİSİ YAZI DİZİSİ-4 "BİLİNÇLİ TEKNOLOJİ KULLANIMI"

BİLİNÇLİ TEKNOLOJİ KULLANIMI

Günümüzde evlerde bulunan bilgisayar, telefon tablet veya televizyon hayatımızda artık gerekli teknolojik araçlardır. Özellikle uzaktan eğitimi atlatmış ama arada kısa karantinalarda yine EBA Canlı Ders kullananlar olarak her evde teknolojinin izlerini daha derinden yaşamakta ve hissetmekteyiz. Bahsettiğimiz bu tüm teknolojik araçların temel amacı insanlara kolaylık sağlamasıdır.

Teknolojinin yaşamı kolaylaştırmak amacıyla gereğinde kullanılması ve hayatın diğer bölümlerini (aile ilişkileri, çalışma, sosyal ilişkiler, oyun, uyku, yemek vb.) olumsuz etkilememesini bilinçli teknoloji kullanımı olarak tanımlayabiliriz. Ne yazık ki özellikle şu son iki yıllık süreçte hayatımızda teknolojik aletler mecburi olarak da kullanılırken bilinçli kullanımı öğrenciler ve ebeveynler olarak tam yerine getiremiyor olabiliriz. Bu da aslında tek başına bir sorun olmaktan çıkıp büyüyerek ve yaşamımızın diğer alanlarını da etkileyerek daha büyük ve farklı sorunlara yol açmaktadır; bozulan aile ilişkileri, öğrencilerde davranış sorunlarını oluşturması ve artırması, dikkat süresinin azalması, ders çalışmaya engel olması, sosyal ilişkileri köreltmesi, göz ve beden duruş sağlığının bozulması, birçok konuda yanlış bilgilerin edinilmesine sebep olması vb... Bilinçsiz teknoloji kullanımı sebebiyle bu olumsuzluklar ve daha fazlasını yaşamakta ve yaşanıldığını gözlemlemekteyiz. Özellikle bu olağanüstü zamanları atlatmaya çalışırken yaşamımızda kalıcı bir yeri olan teknolojiyi hayatımıza hükmetmeden dengeli bir biçimde kullanmayı öğrenmeli ve çevremize de bunu öğretmeliyiz.

Peki, bilinçli teknoloji kullanımı için neler yapabiliriz?

·         Öncelikle öğretmen ve veliler olarak öğrencilerimize doğru model olmalı ve kendi teknoloji kullanımımızı bilinçli bir kontrol altına almalıyız. Sosyal mesafeyle birlikte aynı ortamda bulunamadığımız çevremizle sosyal medya üzerinden iletişime geçmeye başladık. Facebook ile ilkokul arkadaşlıklarımıza kadar gidip Instagramla konu komşu, akraba, eş dost anılarımızı paylaştık. Bu sosyal medya uygulamalarının faydasının da olduğunu göz ardı etmeden kullanımını olumlu ve yeterli düzeyde tutmanın önemini her gün kendimize hatırlatmalıyız. Diğer yandan ne veli olarak ne de öğrenci olarak bizler için hiçbir şekilde uygun olmayan, olumlu hiçbir katkısı olmayan tiktok, snapchat gibi uygulamalardan da tamamen uzak olmalıyız. Bu sınırları korudukça öğrencilerimize ve çocuklarımıza doğru model oluşturabiliriz. Onlarında sadece gerekli sınırlarda, doğru kullanımla ve ebeveyn kontrolünde sosyal medyada var olmasına imkân tanımalıyız.

·         Bilgisayar, tablet ya da telefonlar geçirilecek süre en fazla 2 saat olmalıdır, buna ödev yapma süreleri de dâhildir. Daha fazlası öğrencilerimizin doğru amacından kayıp olumsuz kullanıma doğru gitmesine yol açabilecektir. Bu süre aslında yaş aralığına göre değişmektedir. Daha ayrıntılı söyleyecek olursak 3-6 yaş arası çocukların 30 dakika, ilkokul çağına gelmiş çocukların 45 dakika, ortaokul öğrencilerinin 1 saat ve lise çağındaki öğrencilerin 2 saat ekranla, teknolojik aletlerle zaman geçirmesi en doğru yoldur. Teknolojiyle kuşatılmış olduğumuz bu zamanda teknolojiyi yasaklamak ebeveyn çocuk ilişkisine ciddi zarar vermekten başka işe yaramayacaktır.

·         Akşamları belirlenen bir zaman dilimini mutlaka aile vakti olarak kullanmalı; çay eşliğinde günün değerlendirmesi, eğitici oyunlarla aile birlikteliğinin desteklenmesi ya da birlikte kitap okunarak aile vaktinin kalitesinin artması sağlanmalıdır.

·         Çocuklarımızın içinde bulunduğu dönemi anlamaya çalışmalıyız. İzledikleri diziler, takip ettikleri sosyal medya hesapları, oynadıkları oyunlar konusunda fikir sahibi olmalıyız. Bunları bilmek çocukların dünyasındaki olumlu olumsuz modelleri görebileceğimizi sağladığı gibi ebeveynler ve çocukların sohbet ortamı oluşturmasını da sağlayacaktır. Gençleri yargılamadan onların dünyasını dinlediğimizde zararlı kısımlardan uzaklaşmaları konusunda da sağlıklı yol gösterilebilecektir.

·         Hem veli hem de öğrenciler olarak gün içerisinden mutlaka en azından yarım saatlik bir dilimi açık havada değerlendirmeliyiz. Balkona çıkmak, bir sandalyede etrafı izlemek bile bu vakitleri oluşturmak için başlangıçtır. Bu hem fiziksel sağlığımıza iyi gelecek hem de teknoloji olmadan da zaman geçirebileceğimizi her gün bizlere hatırlatacaktır.

·         Son olarak çalar saat yerine kullandığımız telefonların alarm uygulamasını durdurup gerçek bir çalar saat edinerek uyandırma görevini bu saate bırakmalıyız. Bu küçük adım bile hem yetişkinlerin hem çocukların telefona bağımlılıklarını bir nebze azaltacak bir etkendir.

Unutmamalıyız ki gerçek hayat ve yaşanılabilecek hayat dokunduğumuz, işittiğimiz, gördüğümüz, tattığımız hareketli hayattır. Cam ekranın arkasındaki hayat ne olursa olsun değiştirilmiş, düzenlenmiş, yapay ve teknolojiktir. İnsan fıtratına uyan şimdi ve deneyimlediğimiz hayatlardır. Bu nedenle bağımlı olmadan bilinçli kullanarak teknolojik dünyada var olmalı ve doğru kullanmalıyız.

Bugünden itibaren bilinçli teknoloji kullanımını hayatımızı uygulamaya geçirme temennisiyle...

 

Zeynep Hülya KONYALI

Psikolojik Danışman

Aile Danışmanı

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 01.03.2022 - Güncelleme: 01.03.2022 21:43 - Görüntülenme: 358
  Beğen | 14  kişi beğendi